Logo
8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ BASIN AÇIKLAMASI
8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ BASIN AÇIKLAMASI

8 Mart; kadınların eşit işe eşit ücret, günde sekiz saat çalışma ve doğum izni talepleriyle 1857 yılında başlattıkları eşitlik mücadelesinde, hakları uğruna can verdiği gündür.

Günümüzde 8 Mart’lar, kadın sorunlarına çözüm önerilerinin, kadınlara karşı her türlü ayrımcılığın kaldırılması ve kadına yönelik şiddete son verilmesi istemlerinin bir kez daha dile getirildiği; Birleşmiş Milletler tarafından tanımlanmış uluslararası bir gündür.

Ne yazık ki son zamanlarda ülkemizde ve dünyada ‘kadın’ kelimesi hiç yan yana gelmemesi gereken bir kelime ile çokça anılmaya başladı: ’ŞİDDET’. Öyle ki bu tamlama Uluslar Arası metinlerde de yerini buldu.BM Kadınlara Yönelik Şiddetin Önlenmesi Bildirgesi’nde ve Avrupa Konseyi İstanbul Sözleşmesi’nde kadına yönelik şiddet ;“kamusal veya özel yaşamda kadınlara fiziksel, cinsel veya psikolojik acı, ıstırap veren ya da verebilecek olan cinsiyete dayanan bir eylem, tehdit, zorlama, keyfi olarak özgürlükten, ekonomik gereksinimlerden yoksun bırakma” olarak tanımlanıyor.İstanbul Sözleşmesi’nin önsözünde, “kadınlara yönelik şiddetin, erkekler ve kadınlar arasındaki eşitlikçi olmayan güç ilişkilerinin dışa vurumu olduğu, kadınlara karşı ayrımcılık yapılmasına yol açtığı ve kadınların ilerlemelerinin önünde engel olduğu, bu nedenle şiddeti önlemenin bir devlet politikası olması gerektiği vurgulanıyor. Günümüzde, kadına yönelik şiddet olgusu, sadece bir kadın sorunu olarak değil, toplumsal bir sorun olarak çok yönlü olarak gündeme alınmakta ve çözüm üretmek için sosyoekonomik koşullar, politik gelişmeler ve kültürel etkenlerle birlikte değerlendirilmektedir.

Kadınlar, Dünya nüfusunun % 50 sini, yeryüzündeki toplam işgücünün üçte ikisini oluşturur. Ancak kadınlar dünya gelirinin % 10 unun almakta ve dünyanın tüm mal varlığının %1 ine sahip bulunmaktadır. Yaşamın bütün alanlarında çalışma alanında, istihdamda, karar alma mekanizmalarında, politikada kadınlar nüfus oranında temsil edilmemektedir. Bugün yeryüzünde her üç kadından biri şiddetin değişik biçimlerine, ekonomik, sosyal, psikolojik, fiziksel şiddet ve tacizlere maruz kalmaya devam etmektedir. Kadına yönelik ayrımcılık ve bunun uzantısı şiddet bir insan hakları ihlalidir, münferit değil, sistematiktir. Bu nedenle, engellenmesi de ancak sistemli ve etkin bir mücadele ile gerçekleşebilir.

Hangi yasayı getirirsek getirelim ailede ve toplumdaki temel yetiştirilme sorunları aşılmadan, temel eğitimde, hatta okul öncesinde bu yönde eğitim metodlarıyla dersler verilmeden, toplumsal cinsiyet eşitliği sağlanmadan yasaların bir anlamı kalmamakta, her gün çığ gibi büyüyen kadına yönelik salt şiddet, öldürme fiillerinin önüne geçilememektedir. Bu nedenle Kadının güçlenmesi, ailede ve toplumda ‘birey’ olarak dikkate alınması, toplumda zihniyet değişikliğinin sağlanmasına yönelik eğitimin her kademesinde toplumsal cinsiyet eşitliği verilmesiyle şiddetin önlenmesinde önemli gelişme mümkün olacaktır.

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmış bulunan kadının insan haklarını tanımak ve geliştirmek ve kadına yönelik şiddeti önlemek; uluslar arası kuruluşların, siyasi iktidarların ve devletlerin olduğu kadar, medyanın, toplumun sivil toplum kuruluşlarının ve hepimizin sorumluluğundadır.

Bu duygu ve düşüncelerle; birlik, dayanışma ve mücadele günü olan 8 Mart’ ta; bütün dünya ve ülkemiz kadınlarının Dünya Kadınlar Gününü kutluyoruz.

TOKAT BARO BAŞKANLIĞI
07.03.2016 09:35:00